Haute Couture’ün yaşam alanı – hayallerin gerçeğe dönüştüğü bir beklenti ve merak alanı kendine özgü ayinleri ve ritüelleridir diyor Valentino’nun Kreatif Direktörü Pierpaolo Piccioli
Valentino Le Salon Haute Couture İlkbahar/Yaz 2024 koleksiyonunun kökleri günümüzün modern yaşamına derinden dayanıyor. Ancak ilk görünüşte radikal olan bu düşüncede dünyamızın gerçeklerinde Couture’ün asıl amacına, doğuşuna geri dönüyor yani Doğru giyinme!
Haute Couture’un zamansız özü. Koleksiyon, parçaların etkileşiminden, modern bir gardıroptan, yani zamanımızın kıyafetlerinden oluşuyor.
Her öğeyi göz önünde bulundurarak Her topluluğu bir uyum olarak ayrı ayrı yeniden kalibre eden renklerin, dokuların eşzamanlı kontrastlarını keşfediyor ve her giysinin İçgüdüsel ve beklenmedik yan yana gelmesi hayal gücünü ateşliyor ve duygulara ilham veriyor. Çok şık bir gece elbisesinin altına pantalon giyebilmek gibi!
Kıyafetler paradoksal hale geliyor ve farklı hacimler, soyut duygu, gerçek moda sevgisiyle bir ifade özgürlüğüne dönüşüyor.
Valentino Le Salon Haute Couture İlkbahar/Yaz 2024 koleksiyonununda Takılar ise vücudun etrafında sonsuz altın şeritler çevirerek yer çekimine meydan okurcasına ihtişamlı.
Modaya uygun egzotik deriler, kürkler ve tüylerden oluşan bir yanılsama yaratan tekstil ve ipek organzadan yapılmış rulolar ve elle kesilmiş payetler, insan yaratıcılığının sanatı aracılığıyla doğallığın ruhunu kopyalıyor hissi veriyor.
Yapay olana, inanılmaz olana takıntılı bir çağda işte asıl gerçek. Salon kıyafetlere somutluk ve duyusallık katıyor hatta geçici olana kadar da fiziksellik.
Haute Couture’un özündeki yaratım içgüdüsü her türlü olasılığa izin veriyor. Teknik yenilikleri icat ederken, kumaşlar sihirli bir şekilde hafifletilir, maddesellik dönüştürülür.
Çelişki Haute Couture’ün doğasında olduğu için basitlik karmaşıktır ve dikkatle düşünülmüş bir hareketin sonucudur. Valentino Le Salon Haute Couture İlkbahar/Yaz 2024 koleksiyonu da bunun en güzel örneğidir.
Düzenleyen : @nilgun.pehlivan