Herkese selamlar;
Tutulmalar mevsimine girdik. Geçtiğimiz 14 Ekim günü Terazi burcunda parçalı bir güneş tutulması gerçekleşti. 28 Ekim’de de Boğa burcunda bir ay tutulması gerçekleşecek.
Tutulma mevsimleri, ilk tutulmadan itibaren takip eden 6 aylık dönemin atmosferinin ve ruhunun görünür olmaya başladığı dönemlerdir; hangi yöne doğru gittiğimizi belirlediğimiz göksel pusulalar gibi. Bu yönleri ayarlayan ise Ay düğümleridir.
Biliyorsunuz şu an güney ay düğümü Terazi, Kuzey Ay düğümü ise Koç burcunda. Bu yazı Güney Ay Düğümü (GAD) yönünde gerçekleşen Terazi’deki Güneş tutulması ile ilgili.
Sıkı durun başlıyoruz!
Hiç kendinizi ilişkiler içinde bir tahterevalli içindeymiş gibi hissettiğiniz oldu mu? Her türlü ilişkide ama; aile, arkadaşlar, partnerler, ortaklar, çalışma arkadaşları vs., genel olarak ilişkiler yani. Daha üst ölçekte ülkeler arası ilişkiler, doğayla olan ilişkimiz bile bu kategoridedir:
İLİŞKİ. Sürekli dengede tutmaya çalıştığınız ya da bir denge bulmaya çalıştığınız biraz tehlikeli bir dans; kimin ağır basacağı, kimin düşeceği her iki tarafın kararlarıyla şekillenir. Ağırlıklar farklıysa destek almanız gerekebilir, yardımcı ağırlıklar almanız gerekebilir ya da ağırlık atmanız gerekir. Eğer karşı taraf birden bırakırsa, yere çakılmanız çok olası. Karşı tarafın vicdanına ve oyun anlayışına güvenmeniz gerekir ve iletişiminize. Terazi burcu işte tam da bu temaların temsilcisidir ve bizi bir arada olma deneyimine açar. Güvenmeye, adil davranmaya, oyuna, ben-sen vurgusundan çıkıp biz olarak hareket etmenin simyasına çağırır. Bu simya tek taraf yönünde bozulursa ortaya çıkan şey artık simya değil kaostur.
Geçtiğimiz 2.5 yılda yaşadığımız ağır ve derin dönüşüm getiren Boğa –Akrep tutulmalarının etkisinden sonra gelen Terazi-Koç tutulmaları ile bir dengelenme ve yeni bir cesaret arayışı içindeyiz. Tutulmalar artık bunu vurguluyor. GAD yönünde Terazi burcunda gerçekleşen bu tutulma ise denge arayışında özellikle diplomasi, karşılıklı görüşmeler ve iletişimi öne çıkarıyor. Özellikle eskiyen ilişki biçimlerine tutunmanın işe yaramadığını göreceğimiz bir iletişimi. Çünkü Güney Ay düğümü eskiye tutunmanın bizi bataklığa ve kaosa çektiğini anlatan bir göstergedir. Tahterevallide eski ağırlıkları atabilme cesareti talep ediyor.
Diplomasi deyince tabii ki işin diğer yüzü olan savaş ve mücadele konusu da kaçınılmaz olarak gündeme kendini oturtuyor. Hem kişisel hem de uluslararası alanda içinde bulunduğumuz durumlara bakarsanız ne kadar manidar bir dönem içinde olduğumuzu aslında görebilirsiniz. Ayrıca tutulma derecesine güç ve dönüşüm gezegeni Pluton’un yaptığı kare açı 14 Ekim ve sonrasını akıllara çok kalıcı bir dönem olarak kazıyabilir. Pluton Oğlak’tan kare yaptığı için politik, ekonomik ve devletsel konularda büyük değişimler, hareketler gündeme gelecek gibi duruyor. Dünya çapında iyi değerlendirmelere ve barışı sağlamanın cesaretine ihtiyacımız var. Çünkü tutulma etkisiyle Dünya çapında bilinçsizce taraf tutmak çok kolaylaştı!
Kişisel alanda bu cesareti ve değerlendirmeyi en çok sözlerimizde, fikirlerimizde ve kurduğumuz iletişim tarzlarında hissedeceğiz. Çünkü tutulma haritasında İkizler yükseliyor ve Merkür’de tutulma derecesiyle birleşiyor. Çok fazla iletişim, bilgi aktarımı, geçmişe dair değerlendirme olacak ve kafamızı çok meşgul edecek. İkili durumlar ve kararsızlıklar başımıza normalde alışık olduğumuzdan daha çok gelebilir; zihnimizde küçük kaoslar artabilir. Ancak Mars Akrep’te olduğundan irade göstermek daha kolay olacak.
Geçmişi ayağımıza dolamadan ve ağırlıkları bırakarak çıkma iradesi bu kararsızlıkları azaltabilir. Kim bilir yeni, dengeli, simyalı ilişkiler ve arkadaşlılar kurabiliriz çevremizle. Böylece barış yapmaya gerek kalmaz. Neden? Çünkü Game of Thrones’un efsane karakteri Tyrion Lannister’in dediği gibi “Düşmanlarımızla barış yaparız, arkadaşlarımızla değil”.
Yükselenlere göre yorumlar çok yakında..
Görüşmek üzere