Zarif ve Cesaret dolu bir dolunay etkisiyle tekrar merhaba,
Bugün biraz hüzünlüyüm aslında. Sizlere dolunay yazısı yazmaya hazırlanırken dünyaca ünlü Harry Potter serisinde Albus Dumbledore karakterine hayat veren İngiliz oyuncu Michael Gambon’un öldüğü haberini aldım. İçimde bir şeylerin eksildi. Şunu düşündüm; bazen sevdiğimiz roman kahramanlarının hayatımızdaki etkisi çevremizdeki herkesten daha çok olabiliyor. Edebiyatın gücü de tam olarak buradan geliyor aslında; duygularımızı bükme, yönlendirme ya da ateşleme gücü. Michael Gambon’a, Albus’u böyle güzel yaşattığı için ne kadar teşekkür etsek az.
Hikayeyi bilenler bilir, ama okumayanlar içinde kısaca özetlemem gerekirse, Albus Dumbledore, Harry Potter’i Lord Voldemort’a karşı koruyan, O’na yol gösteren, ufkunu açan; acılı, sağlam bir yolla ancak zerafetini kaybetmeden cesaretle savaşmayı öğreten ve Lord Voldemort’u bozguna uğratmasını sağlayan Hogwarts’ın baş büyücüsüdür. Harry Potter serisini okuyanların ve filmlerini izleyen herkesin kalbinde taht kurmuştur. Zerafet ve Cesareti bir araya getirebilmenin tahtı!
İşte bugün saat 12:59’da gerçekleşen Koç Dolunayı’nın da teması bu: Zerafet ve Cesaret. Anın haritasında Yay burcu da yükseldiğinden geniş bir nefesin ve güçlü bir inancın desteğini bulabiliriz. Dolunaylar Ay ve Güneş’in karşı karşıya olduğu zamanlardır. Koç’taki Ay’ın karşısında Terazi’deki Güneş var. Koç ben duygusunu, yüksek risk almayı ve sınır tanımaz cesareti, Terazi ise biz duygusunu, adaleti ve zarifliği temsil eder. Ancak bu dolunayda Terazi burcundaki Mars’da sahnede ve Terazi’deki Güney Ay Düğümü ile birleşiyor; Terazi’nin temsil ettiği karanlık yönlerle. Bizi kararsızlığa, sevilmeme ihtimaline, yalnızlık korkusuna ve reddedilme gerilimine fırlatan hortkuluklar! Bu nedenle Cesaret ve Zerafet teması çok belirgin.
Bu Dolunay, Kaba olma korkusuyla cesaret edemediğimiz ama bize zarar veren sosyal imajımızın, dengesiz sosyal bağlarımızın, sürekli beğenilme isteğimizin, sürekli adaletli olma kibrimizin, gerekli hallerde kırıcı olmama çabamızın ayağımıza dolaştığını fark edeceğimiz bir dolunay olacak. Ayrıca manipüle edildiğimiz her tür ilişkinin üzerine gitme cesaretimizi göstermemiz gerektiğini fark edeceğiz. Bunu yaparken de bencillikten değil kendi ruh sağlığımızı koruma hakkımızdan yola çıkmamız gerektiğini anlayacağız. Ufkumuzu daraltan ilişkileri cesaretle kapatıp daha çok ışık almak için zarif pencereler açacağız hayatımıza. Gerçekten istediğimiz şeylerin peşinden gideceğiz, kişisel maceramıza katkı koyan ortaklarla devam edeceğiz hayatımıza. Öfkeli ve başı bozuk değil, söz gelimi asasına sözlerin işe yaramadığı yerde davranan ama öldürmeyen zarif bir büyücü gibi davranmamız gerekecek. Ani hareketlerden kaçınarak ama kesin hareketi bilerek!
14 Ekim’deki Güneş tutulmasına kadar olan bu süreçte işe yaramayan ilişkilerin ve bağların aniden koptuğunu fark edebiliriz. Bunlara üzülebiliriz de! Ancak yeni bir hayata ve ilişki anlayışına cesaret etmek için bizi hareketsiz bırakan Terazi hortkuluklarından kurtulmaya ihtiyacımız var. Bu yolda Albus Dumbledore’un yaptığı gibi bazı acı sulardan cesaretle içmeliyiz.
Tüm Bunları farkettiğimiz zaman ise dünyada zerafet ve cesareti bir araya getirebileceğimiz dengeli bir ruha sarsılmaz bir yer açmış olacağız.
Bir sonraki tutulma yazılarında görüşmek üzere.